Mehmed Asaf

Bir 28 Şubatı Daha Uğurladık

Bir 28 Şubatı Daha Uğurladık

Bir 28 şubatı daha geri de bıraktık. Her 28 şubatta olduğu gibi o günlerin zulümlerini ve zulmü yapanları en şiddetli haliyle kınandık. O günlerin görüntüleri gerek televizyonlarda gerekse sosyal medya hesaplarında bolca paylaşıldı yine.

Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın başbakanlığı ile başlayan Türkiye’nin büyümesini hazmedemeyen ve kendi menfaat çarkları zarar gören iç ve dış güçlerin el ele vermesiyle başlayan ve bin yıl sürecek denilen bu post-modern darbe ülkemize büyük zararlar vermenin yanında inancını yaşama gayretinde olan halkımıza da büyük bir travma yaşattı.

Başta imam hatip liselerinde ve ilahiyat fakültelerinde olmak üzere başörtülü öğrencilere yaşatılanlar, dindar olduğu için fişlenenler veya işinden olanlar, refah partili olduğu için sürülen memurlar, bürokratlar. Saymakla bitmeyecek zulümleri yaşatan bir süreç oldu. Elbette bu darbe sürecinde başta Erbakan hocamız olmak üzere ülkenin kalkınma hamlesini başlatan kadroları devre dışı bırakmak ve onlara destek veren halkı sindirmek en temel hedefti. Erbakan hocamız ve kurmaylarının destansı mücadelesi ise o günlerin şahitliği içerisinde yerini aldı.

Zaman zaman o günlerin görüntülerini gördükçe aklıma gelen soru bugünde aklıma geldi. O soruda şuydu: “Bu zulmü yapan vali, müdür, rektör, emniyet amiri, akademisyen aceba şu an nerede ne yapıyor? O günlerin hesabını verdi mi? Yoksa yaptıkları unutuldu mu?” Evet bu soru hep aklıma gelir. İşte 28 şubatın yıl dönümü sebebiyle böyle bir süreci yaşayan bir bürokratın hatıralarını anlattığı bir çevrimiçi toplantıya katıldım. Refah-yol hükümeti kurulduktan sonra bir bakanlığın il müdürlüğüne atanan bu büyüğümüz atandığı ilk andan, görevden alındığı ana kadar dönemin valisinin kendisine yaptığı zulümleri o günleri tekrar yaşar gibi anlattı. O yaşanan zulümleri dinledikçe hüzünlenmemek veya sinirlenmemek elde değildi. Konuşması bitince o valinin kim olduğunu merak edip araştırdım. İsmini buldum. Sonra şu an ne yapıyor diye de araştırdım. O vali ülkemizin en büyük illerinden birisinin valiliğinden emekli olmuş. Emekli olduktan sonrada boş durmamış bazı kurumlara profosyonel danışmanlık yapmış, sosyal medyadan baktım bazı makamlarda çok güzel şekilde ağırlanmış, güzel pozlarla paylaşılmış. Yani her dönemin adamı olmuş ve tabiri caizse bukalemun gibi yaşamaya devam etmiş. Yaptığı zulümler yanına kâr kalmış. Bilmiyorum bu adam gibi kaç bukalemun var aramızda şu an. Aramızda gezerken o günlerin vicdan azabını mı çekiyorlar yoksa pişkinler mi bilmiyorum. Zulmettikleri birçok insanın üzerinde çok büyük travmalara sebep oldukları aşikar. Birçok kişinin ekmeğiyle oynadıkları ortada.

Yaşadığı zulümleri anlatan büyüğümüzün son sözleri önemliydi. “Ahirette o zulümleri yapanlarla tek tek hesaplaşacam.” Evet iyi ki ahiret var, iyi ki hesap günü var.

Yazımızı Erbakan hocamızın şu sözü ile bitirelim.

“Zulüm ebedi olamaz! Kötülük muhakkak hüsrana uğrayacaktır.”

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri