Başkan Kocaman'dan 8 Mart ziyaretleri
Başkan Kocaman'dan 8 Mart ziyaretleri
Kayseri Öz Sağlık İş Sendikası Kayseri İl Başkanı Emre Kocaman, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıylla mesaj yayımladı.
Evinde anne, işyerinde çalışan, toplumda saygın bir fert olan kadınların, ülkede toplumsal birlik ve dirlik için önemli olduklarını vurgulayan Kocaman, kadınların sosyal ve ekonomik hayatın içinde eşit, onurlu ve saygın bir yeri olması gerektiğini ve bunun artmasında da herkese büyük görevlerin düştüğünü ifade etti. Kocaman ayrıca 10.su düzenlenen Uluslararası Kadın Emeği Buluşmasında yer alan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Genel Başkan Yardımcımız Tuba Gülpembelioğlu da 8 Mart dünya kadınlar günü mesajlarını iletti.
Başkan Kocaman, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında Kayseri Şehir Hastanesi, Kayseri Devlet Hastanesi ve ilçe hastanelerinde kadın erkek ayrımı olmadan ziyaretlerde bulunarak Sendika Genel Başkanı Devlet Sert 'in selamını ileterek hediyeler takdim etti.
Hak iş 10. Uluslararası kadın emeği buluşmasında bir konuşma yapan Öz Sağlık İş Genel Başkan Yardımcısı Tuğba Gülpembelioglu ise"
Peygamberimizin “Cennet annelerin ayakları altındadır” sözünün muhatabı olan, işine, evine, sevdiklerine emek veren, emeğin hakkı için onurlu mücadelesini sürdüren tüm kadınlarının 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyoruz.
Kadına ve kadın emeğine kendi medeniyet değerlerimizin ışığında bakan, sendikal mücadelede kadının varlığını her daim ön planda tutan, destek veren, Sendikamız Öz Sağlık-İş, emeği kutsal gören anlayışımızı, peygamber efendimizin emaresi ile birleştiren bir gelenekten geliyoruz. Çalışma hayatında kadın olgusunu , Hz. Hatice annemizin ticari yaşamında gösterdiği dirayetle, başarı ve Peygamber efendimizin, O’na karşı gösterdiği cesaretlendirici tavır ve saygı ile tanımlıyoruz.
Her türlü emeği, alın terini kutsal görüyoruz ancak kadının, toplumda karşılığı olan pek çok kimliği birlikte taşıması nedeniyle “kadın emeğini”, kadının üretimden gelen gücünü çok daha fazla önemsiyoruz.
Öz Sağlık -İş Sendikası, sağlık ve sosyal hizmet işkolunun en büyük ve lider sendikasıdır. Üyelerinin çoğunluğu kadınlardan oluşan bir sendikadır. Bir dönem Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak görev yapan Sayın Jülide Sarıeroğlu hanımefendi, sendikamızın geçmişinde genel başkanlık yapmıştır. 7 yıllık sendikal tarihimiz boyunca, yönetimlerde, il başkanlıklarında ve temsilciliklerde kadın üyelerimize hak ettiği yer verilmiş, kadının emeği her zaman önemsenmiştir.
Ve şimdi biz, işkolumuzdan yükselen bir çığlığın da duyulmasına vesile olmasını arzu ettiğimiz bir 8 Mart Kadın Emekçiler Günü’nü yaşıyoruz…
Bu çığlık kime mi ait?
Bu çığlık, kadın sağlıkçıların, kadın sosyal hizmet çalışanlarının çığlığı.
Bu çığlık, Pandemi koşullarında, gittikçe ağırlaşan iş yükü ile yükselen sağlık ve sosyal hizmet işçisinin çığlığı.
Bu çığlık, çoğunluğu kadın olan sosyal hizmet çalışanlarının 14 gün aralıksız kurumlarında kalarak, eşlerinden, çocuklarından ayrı, karantinalı günlerde, uygunsuz çalışma koşullarında, gece gündüz evlerine gitmeden özveriyle çalışan sosyal hizmet çalışanı kadınların çığlığı.
Bu çığlık, 7 gün, 14 gün, 20 gün aralıksız vardiyalara gelirken evladını komşusuna emanet edip, emzikli bebeğini sütten kesen, elinde valizi ile işyerine giden kadın sosyal hizmet işçisinin çığlığı.
Bu çığlık;özellikle pandemi koşullarında hiçbir göreve itiraz etmeden, canını ortaya koyarak çalışan, dinlenme saatlerinde dahi yer olmadığı için bakım yaptığı yaşlının, çocuğun, engelli bireyin yanında ya da koridorlarda süngerlerin, minderlerin, sandalyelerin üzerinde dinlenmeye çalışan personelin çığlığı.
Bu çığlık; 24 saat kurumda kaldığı halde “11 saat çalıştın, gerisi senin dinlenme süren” denilerek ücreti kesilen işçinin çığlığı.
Bu çığlık; gece mesaisinden çıkıp evine dönmeye çalışırken , servis ya da araç verilmediği için gece vakti sokaklarda kalan, evine dönemeyen, tacize maruz kalan kadın işçilerin çığlığıdır.
***
Ülkemiz pandemi ile ilgili normalleşme dönemine girmiş bulunuyor. Kadın sığınma evlerinde, huzurevlerinde, çocuk evlerinde, engelsiz yaşam merkezleri gibi Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı pek çok kurumda çalışan ve büyük çoğunluğu kadın olan sosyal hizmet işçileri de artık hem mesai anlamında, hem çalışma koşulları anlamında normalleşmek istiyor.
Kanunda yazan, toplu iş sözleşmesinde yazan kural ve kaidelere göre bir çalışma ortamı istiyor.
Biz, devletin bize emanet ettiği yaşlıya, çocuğa , engelliye gözümüz gibi bakıyoruz. Her türlü ihtiyacından kendimizi sorumlu tutuyoruz. Adalet, vicdan, emek, şefkat gibi inancımızın da bize emrettiği insani duygularla hizmet veriyoruz . Görevimizin ötesinde sorumluluklar hissediyoruz. Ama, bunun karşılığını da devletimizden görmek istiyoruz.
Her daim, devletimizin, milletimizin yanında, görevimizi layıkıyla yerine getirmeye çalışan kadın sosyal hizmet işçileri olarak, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde yükselen bu çığlığımızın duyulmasını istiyoruz.
Pandemi sürecinin görünmez kahramanları, kadın sağlık ve sosyal hizmet çalışanları olarak emeğin öncüsü, ailenin ve toplumun yapı taşı tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü bir kez daha kutluyoruz" dedi.
Henüz Yorum yok