‘Kabe’ Fotoğrafının Yere Serilmesi Davasında Reddi Hakim Talebi
- Boğaziçi Üniversitesi’nde ‘Kabe’ fotoğrafının yere serilmesi davasında reddi hakim talebi
- Talep reddedilerek Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi
İSTANBUL (İHA) - Boğaziçi Üniversitesi önünde Kabe fotoğrafının yere serilmesine ilişkin davada sanık avukatları reddi hakim talebinde bulundu. Mahkeme, talebi reddederek değerlendirmesi için Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi.
Boğaziçi Üniversitesi’nde Kabe fotoğrafının yere serilmesine ilişkin 7 sanığın yargılanmasına devam edildi. İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada 6 tutuksuz sanık ile avukatları hazır bulundu. Duruşmada tanık olarak dinlenen güvenlik amiri Alparslan Çepni, “Eser, olay gününden önce bir gazetede haber olmuştu. Olay günü arkadaşları o resmin olmaması konusunda ikaz etmiştik. İki kişinin resmi astığını öğrendim. Arkadaşlar ikaz etmişler ancak resim kaldırılmamış. Resimde İslami değerlere hakaret olduğuna dair bazı şikayetler geldi. Sergideki arkadaşlar resimde hakaret olmadığını söyledi. Daha sonrasında saat 17.00 gibi resmin kaybolduğunu duyduk ve tutanak tuttuk” ifadelerini kullandı.
"Kendilerini resim nedeniyle uyardık"
Tanık olarak dinlenen güvenlik görevlisi Faruk Kardoğan ise, “Şefimizin verdiği talimatla asılan afişleri kontrol etmek için orada bulunuyordum. Resmi asanlar Doğu D. ve Selahattin C.U’du. Kendilerini uyardık resim nedeniyle. Herhangi bir sakınca olmadığını söylediler. Sena N.B. ile Hazar K., sorumluluğun kendilerinde olduğunu söylediler. Daha sonra bir öğrenci veya personel gelip resme tepki gösterdi. Herhangi bir müdahale söz konusu olmadı. Sonrasında 3 öğrenci, resmin güvenlik görevlileri tarafından alındığını söyleyip tutanak tutturdular” şeklinde konuştu.
Duruşmada tanık Faruk Kardoğan’a sanıklar gösterilerek teşhis etmesi istendi. Bunun üzerine sanık avukatları, uygulamanın usulsüz olduğunu iddia ederek tepki gösterdi. Sanık avukatları, hakimin adil yargılama yapmadığını öne sürerek, reddi hakim talebinde bulundu. Talebe ilişkin görüşünü açıklayan duruşma savcısı, talebin yargılamayı sürüncemede bırakmak gerekçesiyle olduğunu söyleyerek talebin reddini istedi. Reddi hakim talebini reddeden mahkeme, talebin değerlendirilmesi için Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.
İddianamede, olay gününe ait görüntülere göre şüphelilerden Doğu D. ve Selahattin C.U.'nun Boğaziçi Üniversitesi kampüs alanı içerisindeki sergi alanındaki bir panoya Kabe fotoğrafı üzerine Şahmeran tasviri ve dört bir yanında LGBTİ+ amblemi bulunan resmi astıkları anlatıldı. Üniversitenin güvenlik görevlileri tarafından tutulan tutanağa göre resmin asılması üzerine şüphelilerin resmin dini simgeleri aşağılayıcı nitelikte olduğu yönünde uyarıldıklarının belirtildiği iddianamede, şüpheliler Hazar K. ve Sena N.B.'nin bahse konu panonun kendi sorumluluklarında olduğunu ve kendilerinin ilgileneceklerini beyan ettikleri, grup içinde bazı öğrencilerin dini değerlere aykırı olduğu gerekçesiyle resmin kaldırılması gerektiğini belirttikleri ancak şüpheliler Hazar K. ve Sena N.B.'nin resmi kaldırmayacaklarını söyledikleri kaydedildi. İddianamede olayın ardından şüpheliler Can B., Eda K. ve Rümeysa Ö.'nün Boğaziçi Rektörlüğü'ne hitaben ‘Şahmeran figürü bulunan resim kaybolmuştur. Saat 17.00 itibariyle gerekli araştırmaların yapılmasını istiyoruz' şeklinde dilekçe düzenledikleri ve imzaladıkları anlatıldı. Üniversite içinde ve LGBTİ+ çalışma kulübü içerisinde arama yapıldığının anlatıldığı iddianamede, aramada suça konu resmin asıldığı pano ve bir yayınevine ait terör örgütü PKK bayrağı simgeli kapağı bulunan bir kitaba el konulduğu, söz konusu kitapla ilgili ayrı soruşturma yürütüldüğü vurgulandı. İddianamede, suça konu resimde kullanılan arka plan resminde Müslümanlar tarafından yeryüzündeki en kutsal mekan sayılan Kabe'nin bulunduğu kısmın üzerini tamamen örtecek şekilde ‘Şahmeran' olarak bilinen mitolojik yaratığın yapıştırıldığı, resmin dört köşesine de ‘LGBTİ+' amblemlerinin yapıştırıldığı ve resmin bu haliyle bir süre yere koyularak sergilendiği vurgulandı. Resmin altına asılan yazıya yer verilen iddianamede, metnin de suça konu eylemin kin ve nefrete tahrik amacını destekler ve şüphelilerin kastını yoğunlaştırır mahiyette olduğu, kamu güvenliği açısından açık bir tehlikenin ortaya çıktığı, kamuoyunda ciddi tepki çektiği, eylemin soyut bir saygısızlık ve reddin ötesinde bir halk kesimine karşı düşmanca tavırlar gösterilmesini sağlamaya veya bu tavırları pekiştirmeye elverişli olduğu belirtildi. İddianamede, şüpheliler Doğu D. ve Selahattin C.U ile diğer şüpheliler Eda K., Hazar K., Mahmutcan B., Sena N. B., Rümeysa Ö'nün ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme' suçundan 1'er yıldan 3‘er yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Henüz Yorum yok