MEHMET TOPUZ

-YENİ- BİR AVUÇ PETROL…

BİR AVUÇ PETROL…

Avrupa Birliğinin ve Birleşmiş Milletler nezdinde kurulan bütün teşkilatların genel amacını tekrar hatırlatmakta fayda var. Burada veto yetkisine sahip olan devletlerin yanı sıra bütün birimlerin ortak amacı insan haklarını savunmak, dünya da savaşların önüne geçmek ve diğer taraftan dünya ekonomisini istikrara kavuşturmak ve insanın insanca yaşadığı bir dünya düşüncesini oluşturmak idi güya.

Geldiğimiz çağ ve dönemde ne yazık ki konunun kapitalist çıkarlara evrilmesi, dünyaya kargaşa getirme düşünceleri, beşeriyetin dahi katledildiği bir düzene evrildiği şu dönemde bugün dünyanın bütün mazlum coğrafyalarına kadar yapılanlara bakıldığında sürecin sadece göstermelik ilerlediğine dünya kamuoyu şahitlik etmektedir. Petrol ve yer altı kaynaklarının varlığı ile beslenen bu düzen günü geldiğinde kendi çıkarları söz konusu olunca ayrımcılık ve haksızlık yapma anlayışından da uzak kalmadığı görülmektedir.

Bunları ya da bunu niye ifade ediyorum. Bu sadece benim ortaya koyduğum bir düşünce anlayışı değil, dünya üzerinde ekonomi üzerinden yürütülen savaşlar, nükleer silahlarla yapılan boy gösterileri, salgın hastalıklar üzerinden ekonomik devşirmeler, ülkelerin egemenlik hakları üzerinden yapılan söylem ve davranışlar dünya kamuoyunda ciddi rahatsızlıklar barındırmaktadır. Güçlünün mü haklı, haklının mı güçlü olduğu bir dünya düzeni beşeriyet nezdinde şüpheye elzem bir konu haline gelmiştir.

Dünya, beşeriyet tarihi boyunca birçok düşünceyi tecrübe etmiştir. Fakat elde edilen tecrübe ne yazık ki beşeriyet nezdinde bir tüketim malzemesi olarak kullanıldığı üretime bir katkı sağlamadığı gerçeği ile bu yüzyılda karşı karşıya kalmış gözükmektedir. Çünkü beşeriyet neyi kaybettiğini hatırlayamayacak derece de insanlığına yönelik saldırılara maruz bırakılmış ve beşeriyetin söylemleri sadece raflarda kalmıştır. Beşeriyetin çıkmazları, medeniyet kavramının içerisine saklanılmış ya da sığdırılmış gözükmektedir.

Dünya üzerinde yürütülen bütün siyasi ve politik söylem ve eylemlerin karşılığını alma niyetini taşıyan bütün şer odaklarının milletin tepkisiyle karşılaşacakları gerçeğini unutmuş olmamaları da, beşeriyet nezdinde vurdumduymazlık ya da milli ve manevi değerlere yönelik eylemlerine karşı uyanık olmakta, dünya milletlerinin birinci gündem maddesi durumuna gelmiştir.

Çünkü sosyal medya aygıtları ile her bir konuyu sıradanlaştırmak, bunu sanki bir komedi ürünü şeklinde beşeriyete dayatmak, süreci ve sonucu sanki bir komedi adı altında sempatik gösterme telaşı ve savaşların dahi acı yüzünü insanlık nezdinde sıradanlaştırmak ne anlama gelmektedir.

Sonuçta, dünya ülkelerinin farkına vardıkları düşünce, kültür ve medeniyetin bir arada yer edindiği bir düşünce anlayışının bir arada harmanlandığı, dünya ülkelerinin beşeri kalkınmasında nirengi noktası olacağı, dünyanın problemleri muhatap alındığında daha net anlaşılacağı gözükmektedir. Yani kendi geleneklerine değerlerine bağlı, diğer yönüyle de teknolojinin gelişmesi için çabalayan ve dünyayı bu anlamda takip eden bir anlayış, kalkınmayı da beraberinde getirecektir.

Medeniyet adı altında beşeriyeti savaşlara ve dünyanın kutuplaştırıldığı bir dönemde üçüncü dünya savaşı söylemlerini kaşıyan batılı zihniyetlerin amacı gücün arkasına sığındıkları medeniyet söylemleri olamaz. Ve bunlar hala bir avuç petrol peşinde…

Sağlıcakla kalın.

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri