MEHMET TOPUZ

MEDENİYET, TEKNOLOJİ, YABANCILAŞMA

MEDENİYET, TEKNOLOJİ, YABANCILAŞMA

İnsanlık tarihinde medeniyetlerin varlığına dair, beşeri anlamda olgu ve olaylar insanlığın geleceğine dair bir ön veri oluşturabilir mi? Medeniyetlerin coğrafi anlamda yer edinişi sadece su kaynaklarından ya da verimli tarım arazilerinin varlığıyla mı eş anlamlıydı? Günümüz medeniyet anlayışı parametrelerini oluşturacak şartlar doğanın kendi varlığından bağımsız mı? Ya da dünyanın yapısal jeomorfolojisi bu anlamda hala önemli mi?

İnsanlık tarihinde medeniyetler geçmişin gelecek üzerindeki etkisi oranından bağımsız olmadığı gibi bu gerçek karşısında elbette bir etki tepki anlayışına sahip olabilir. Çünkü insanlık tarihi bir bütünün parçası olma hikâyesinden uzaklaşmış değil. Uzaklaşması da günümüz medeniyet anlayışı içerisinde teknolojiden bağımsız gözükmesi de şu haliyle mümkün gözükmemektedir. Çünkü insanlık tarihi her vakitte bir ilerlemeye sahip olup olmadığı sorusunu her medeniyetin kendi varlığı üzerinden bir değerlendirmeye tabi tutulması anlaşılırlık açısından önemli gözükmektedir.

Medeniyetlerin, doğanın içerisinde ilk etapta iklim koşullarından bağımsız olmadığını, verimli su ve toprak anlayışı üzerinde yer edinmesi, ulaşımdan güvenilir ortam şartlarına kadar birçok unsurun varlığı ile doğru orantılıdır. Çünkü kendi vakit dilimlerinde hüküm sürmüş dünya medeniyetlerinin milattan önceye kadar uzanmış serüvenleri bir keşif sürecine evirilip anlaşılırlığa yönelik bir araştırma düşüncesi günümüz dünyasında anlam bulmaya devam etmektedir.

Kültürel etkileşim medeniyetlerin gelişimsel seyrinde büyük etkiye sahip iken teknoloji ve sosyal medya aygıtlarından uzakta yer edinen iletişim şartlarının, doğal koşulların etkisinde bir ilerlemeye tabi olmuştur. Medeniyetlerin uğraş alanları özellikle ticarete yönelik üretilen ürünlerden ihtiyaç fazlasının satışa sunulması ve deniz ticaretine yönelik faaliyetler kültürel etkileşim mekanizmasına dair bir işlevselliği ortaya koyarken medeniyetlerin gelişimsel seyrini değiştirmiştir. Tabi burada her medeniyetin gelişimsel seyrini içinde bulunduğu vakit diliminden uzakta günümüz şartları içerisinde işlemek çokta doğru olmayacaktır.

İlklerden bahsederken de bu böyle olsa gerek. Yazının varlığından, ilk kanunların varlığına ve dünya mimari örneklerine o günün şartlarında ve günümüz dünyasına yansıyan yönüyle bakıldığında ilginç olan yönünü turizm faaliyetleri kapsamında korumaya devam etmektedir.

Kültürel etkileşim, beşeriyetin kendi varlığına yabancılaşmanın ilk adımı olabilir mi ya da beşeriyetin dünya tarihinde edindiği değerin günümüz dünya şartlarında teknolojiden bağımsız düşünülebilir mi?

Teknolojinin varlığından günümüz dünya şartlarını bağımsız düşünmek imkânsız gözükmektedir. Yabancılaşma, elbette medeniyetin kültürel değerlerinin derinliğinden de uzakta düşünülemez. Özentinin, olması ya da olmaması gerekenin ne olması gerektiğine karar veremeyen birey bazlı beşeriyet bir savrulmanın içinde kendisini bulabilir. Bu kültürel etkileşim şartlarından uzakta, tarihin her döneminde bir erozyon mahiyeti taşımıştır. Çünkü mikrodan makroya bütün beşeriyet değerleri tarihin kendi içinde bir değişim sürecine maruz kalmıştır. Fakat bu kendi değerlerini koruyarak devam ettiği kadar kendi değerlerine olan yabancılaşmayı da beraberinde getirmiş olabilir. Ve bu yabancılaşma çoğu zaman gelişimsel bir rol yerine medeniyetlerin yok oluşuna kadar gitmiştir.

Sonuçta teknoloji, medeniyet ve yabancılaşma kavramları tarihin her döneminde beşeriyetin mevcut kavramları ve üzerinde düşünülmesi gereken bir kavram olarak yerini korumaya devam edecektir.

Sağlıcakla kalın…

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri