
MUSTAFA SARI
-YENİ- MİLLİ EĞİTİM’DE DEĞİŞİM LAİKCİLERİ KORKUTUYOR MU ?
"MİLLİ EĞİTİM’DE DEĞİŞİM LAİKCİLERİ KORKUTUYOR MU ?"
Yusuf Tekin ismi son zamanlarda sadece eğitim politikalarıyla değil, aynı zamanda ideolojik tartışmaların da merkezinde yer alıyor. Milli Eğitim Bakanı olarak göreve geldiği günden bu yana sergilediği muhafazakâr ve değer odaklı yaklaşımı, belli çevreleri rahatsız etmişe benziyor.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’in, son günlerde yaptığı sert açıklamalar ve kişisel düzeye varan eleştirileri, sadece bir siyasi polemik değil; aslında Türkiye’nin geleceğine yön verecek eğitim sistemine dair ideolojik bir korkunun dışavurumu olarak okunmalı. Çünkü Yusuf Tekin, alışıldık ezberleri bozan, değer temelli bir eğitim anlayışını merkeze alan bir yol haritası çiziyor. Bu da yıllardır "tek tip" zihin yapısıyla şekillendirilmeye çalışılan eğitim politikalarına karşı güçlü bir duruş anlamına geliyor.
Peki, Özgür Özel neden bu kadar sert? Çünkü Türkiye’de artık sadece ekonomik ya da sosyal değil, kültürel iktidar mücadelesi de veriliyor. Ve Yusuf Tekin, bu mücadelenin en önemli cephelerinden biri olan eğitim alanında, milletin değerlerine sırtını dönmeden ilerlemeyi tercih ediyor. Bu tercih, belli çevreleri tedirgin ediyor.
Ancak şu unutulmamalı: Eğitim sadece bilgi aktarmak değil, aynı zamanda karakter inşa etmektir. Tekin’in savunduğu model; ahlakı, maneviyatı ve medeniyet perspektifini yeniden merkeze alan bir eğitim anlayışını temsil ediyor. Bu anlayış, elbette bazı kesimlerin çıkarlarına dokunuyor olabilir. Ancak halkın geniş bir kesimi bu duruşu takdirle karşılıyor.
Yusuf Tekin’in yalnızca bir bakan değil, bir duruş olduğunu anlamak için çok uzağa gitmeye gerek yok. Geliştirdiği politikalarla, sadece bugünü değil, yarını da inşa etme gayretinde olduğunu görebiliriz.
Eleştiriler olabilir; olmalıdır da. Ama eleştirinin dozu, kişisel saldırı seviyesine inerse, bu ne demokrasiye ne de topluma fayda getirir.
Henüz Yorum yok