Tarihi konağın Mahzeni Üniversitenin Obje Tasarım Sınıfı Oldu

Tarihi konağın mahzeni üniversitenin obje tasarım sınıfı oldu - Kayseri'de gümüş ustalığı yapan genç tasarımcı hem mimarlık fakültesi öğrencilerine hem de meraklılarına tarihi konağın mahzeninde ders veriyor - İstanbul Kapalıçarşı'daki Ermeni ustalarından kuyumculuğun inceliklerini öğrenen genç tasarımcı Emine Türkaslan'ın öğrencileri için hazırladığı mahzen atmosferiyle dikkati çekiyor

 - Kayseri'de gümüş ustalığı yapan Emine Türkaslan, Talas ilçesindeki tarihi konağın mahzeninde hem yeni ürünler tasarlıyor hem de tecrübelerini üniversite öğrencileriyle paylaşıyor.

Bir zamanlar Türk, Ermeni ve Rumların iç içe yaşadığı Talas'taki Ali Saip Paşa Sokağı'nda "Simkeşhan" adında atölyesi bulunan Türkaslan, gümüşün yanı sıra ahşap, metal gibi maddelere de şekil vererek kişiye özel tasarımlar yapıyor. 19. yüzyıldan kalma iki katlı tarihi konağın üst katını kullanan Türkaslan, üniversite öğrencilerine "Obje Tasarımı ve Üretimi" dersi vermeye başlayınca konağın mahzenini de kullanıma açtı. "Obje Tasarımı ve Üretimi" seçmeli dersini seçen öğrenciler, konağın sahiplerince bir zamanlar soğuk hava deposu olarak kullanılan mahzende gümüşün ve kuyumculuğun inceliklerini öğreniyor.

Türkaslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mersin Üniversitesi Takı Tasarım Teknolojisi Yüksekokulu Kuyumculuk ve Takı Tasarımı Bölümünü bitirdiğini, burada temel kuyumculuk eğitimi aldığını söyledi. Bir pırlanta firmasında çalıştıktan sonra İstanbul Kapalıçarşı'daki iki Ermeni ustadan ders aldığını anlatan Türkaslan, işin mutfak kısmını burada öğrendiğini belirtti.

Daha çok tasarıma eğilimliyken atölye kurmaya karar verdiğini ifade eden Türkaslan, "Gazi Üniversitesinde yüksek lisansa başladığım süreçte bu tarihi sokaktaki konakta Simkeşhan'ı kurmaya karar verdim. Simkeşhan Farsçada gümüş işlenen yer demek. Atölyenin ismi hem bu sokağın tarihi ile hem de yaptığım işle alakalı olsun istedim. 5 yıldır bu atölyedeyim." diye konuştu.

- "Osmanlı'daki kuş kafeslerini işliyorum"

Kentteki bir lisede kuyumculuk dersi verdiğini anlatan Türkaslan, iki dönemdir de AGÜ Mimarlık Fakültesi öğrencilerinin seçmeli derslerine girdiğini kaydetti. Mahzenin kemerli yapısı ve atmosferinin dikkat çekici olduğunu dile getiren Türkaslan, şöyle devam etti:

"Atölyenin üst katını gümüş eritme, kaynak yapma işlemleri için kullanıyorum. Ağır makineler burada çünkü. Üretimi mahzende gerçekleştiriyoruz. Mimarlık bölümü öğrencilerine iki dönemdir ders veriyorum, geri dönüşler güzel. Gelecek dönemde de ders devam edecek görünüyor. Malzeme sınırlamamız yok, metal, keçe, ahşap, döküm mumu üzerinde de çalışıyoruz. Konuları öğrenciler kendileri seçiyor ve konu üzerine tasarım yapıyorlar. Ben tasarımlarımda ve takılarımda daha önce Kayseri'deki mimari yapılarda bulunan Selçuklu motiflerini çalışmıştım. Şu an kuş kafeslerini takılarıma işliyorum. Osmanlı'daki kuş evlerinden yola çıkarak bunlardan bir seri oluşturmaya başladım. Öğrencilerle yaptığımız ürünleri okulda sergiliyoruz. Ben de kişisel sergimi açmak istiyorum."

Türkaslan, yüksek lisans tezini Kayseri kuyumculuğu üzerine yaptığını, atölyesinin bulunduğu tarihi ilçede eskiden de Ermeni ustalara ait kuyumcuların yer aldığını aktardı. 

Öğrencilerden Aysu Şendaş ise mimarlık bölümü üçüncü sınıfta okuduğunu, obje tasarımı ve üretimi dersi için atölyede bulunduğunu söyledi. Tasarım yapmanın hoşuna gittiğini anlatan Şendaş, atölyenin ortamının büyüleyici olduğunu kaydetti.

 

Diğer Haberler

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Diğer Haberler