Murat Çakır Yeni Romanı "Kalk Kudüs'e Gidelimi" Anlattı

Murat Çakır’ la yeni romanı “Kalk Kudüs'e Gidelim” üzerine konuştuk.
Ben sordum, kıymetli yazarımız cevap verdi.
Buyursunlar…
Mehmet Şaraplı: Kudüs'ü yazmaya neden karar verdiniz?
Murat Çakır: 9 Aralık 1917’de Kudüs’ü ve bunun ile birlikte birçok değerimizi ve Ortadoğu’daki gücümüzü, izzetimizi kaybettik.  Neyi nasıl kaybettiğimizi tarih kitaplarından okuduk. Bende gençliğimize bu tarihi roman enstrümanları eşliğinde hatırlatmak istedim. Hülasa neleri, nasıl kaybettiğini, nasıl kaybettirildiğini hatırlamayan bir toplum; onları nasıl geri kazanacağını, nasıl ikmal edebileceğini bilemiyor. 
M.Ş: Romanınızda Kudüs ve Mescid-i Aksa ile ilgili yanlış bilinen hususlardan bahsetmişsiniz.
M.Ç: Maalesef Kudüs ve Mescid-i Aksa ile alakalı kulaktan dolma bilgiler çok fazla. Daha Mescid-i Aksa'nın neresi olduğunu dahi bilmiyoruz genellikle. “Orası değil şurası” diyenler dahi başkaca cehaletler sergilemekte… Burak Duvarı dediğimiz kısma İsrail’in deyişi ile Ağlama duvarı diyenlerimiz çok fazla. Yine çoğumuz Yavuz Sultan Selim ile başlatır Kudüs hukukumuzu, oysaki Selçuklu Malazgirt ile eş zamanlı Kudüs’teydi. Hatta 878 yılında dedelerimiz Kudüs’ü yönetmeye başlamıştı. 
Kudüs’ün ilk Müslüman fatihinin aslında Hz. Davut (as) olduğunu pek azımız bilmekte. Kimine göre ‘’Kudüs Yahudilere vaade dilmiş topraklardır’’ hâlbuki Hz. Davut ve Hz İsa’nın (as) asli varisleri bizleriz. Buna dikkat edemeyen her idrak, Kudüs’ü Siyonistlere vermek ve ya terk etmek gerektiğini söyler.
Oysaki etnik olarak 12 asır, itikadi açıdan 3 bin yıldır bizler Kudüslüyüz. Ve orası bizim Kadim vatanımızın bir parçasıdır.
M.Ş: Romanınızın kapağında ‘’Kim bilir, belki de bir taşla değişecek Kudüs’ün kaderi’’ yazmışsınız. Bunu biraz açar mısınız?
M.Ç: “Taş”ın İsrailliler için çok farklı bir yeri vardır çünkü. Belki de basit gördüğümüz bir taştan çok daha fazlasını görüyordu onlar. Hz. Davud (a.s) Calut’ u taş ile yere sermişti. Hz. İsmail kurban edilmeye giderken şeytanı taşlamıştı, Ebabil kuşları ağızlarında nohut büyüklüğünde taşlarla saldırmıştı. İşte Yahudi inancına göre taş bu nedenli önemli idi. Hatta işin içinde “taş” varsa adına yasa bile çıkartacak konuma gelmişlerdi. Küçük yaşta çocukları evlerinden, okullarından sorgusuz sualsiz toplayıp. Aylarca kimsenin bilmediği ve kimsenin bilemediği durumlara tabii tutup tekrar serbest bıraktıklarında. Bırakın o çocuklar İsrail askerini görmek, kendi akranlarındaki çocukları dahi gördüklerinde evlerine kaçıyorlar. Ve bu sorulduğunda İsrail yetkililerine ‘’on yıl sonra bize taş atan kimseyi göremeyeceksiniz’’ diyerek. Pervasızca açıklamalar bulunabiliyorlar. İşte İsrail zulmüne karşı duruşun sembolü idi taş. Ve bizde dedik ki ‘’kim bilir, belki de bir taşla değişecek Kudüs’ün kaderi’’
M.Ş: Sizin yayınlanmış iki eseriniz daha var. Onlar hakkında da kısa bilgi verir misiniz?
M.Ç: Tabi ki; ilk romanım MS hastalığına dikkat çekmek adına yazılmış ‘’Eylül’’ isminde bir farkındalık romanı. Hasta olan genç bir kızın eşi ve kızıyla hastalık sürecini atlatabilme mücadelesini anlatıyor. İkinci romanım ise ‘’Umudun Adı Mavi’’ isminde yine Filistin mücadelesine destek olmak, oradaki kardeşlerimizi unutmadığımızı göstermek adına yola çıkan Mavi Marmara gemisinin çıkış hikâyesi. Geminin içerisinde yaşananlar ve sonrası... Şimdi Aksa yayınlarından çıkan ‘’Kalk Kudüs’e Gidelim’’ kitabı. 
Bu arada şunu da belirtmek isterim; Aksa Yayınlarından ‘’Dava Kudüs’’ adıyla, yazarlarımızdan Orhan Buyruk Bey’in ‘’Merhaba Kudüs’’, Büşra Yılmaz Tekin Hanımefendi’nin ‘’Mim’’ ve İrem Cevher Hanımefendi’nin de ‘’Müjde Gazze’den Mektup Var’’ eserleri kitabımla beraber bir set halinde çıkmıştır. Desteklerinden ötürü Aksa Yayınevine ve sahibi Cuma Karakoç Bey’e teşekkür ederim.
M.Ş: Son olarak söylemek istedikleriniz nelerdir?
M.Ç: Dünya hayatında böyle bir huzuru nasip eden Rabbime hamd ediyorum. Sarf ettiğim emek neticesinde tek beklentim, bu eserin okuyucuda Kudüs şuur ve bilincini artırmasıdır. Bu duygularla, bu kitabı zalimin mazlum üzerinde ebedi tahakküm kuramayacağına inanan kardeşlerime ve sonra, yararlanmak isteyen herkese ithaf ediyorum. 
Hamd ve salatımız çok olsun ki kalplerimiz miracına yükselmeye bahane arasın.
Selam ve Dua ile..
M.Ş: Rabb’im bugününüzü, ömrünüzü, sözünüzü ve kaleminizi Kudüs ile bereketlendirsin.
Mehmet ŞARAPLI

Diğer Haberler

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Diğer Haberler