Orhangazi Serbest

Bebeğin Beşiği Çamdan

Bebeğin Beşiği Çamdan

Fısıldadı kulağıma ansızın, karanlık çökmüşken hafiften üzerime, geceye yaklaşırken ben, zamansızca...

İlgiyle yöneldim o ana, usulca dinledim:

“Bebeğin beşiği çamdan
Yuvarlandı düştü damdan
Bey babası gelir Şam’dan
Nenni nenni, nenni nenni, nenni bebek oy ..."

Sekiz yaşıma dek uyudum üzerimde incecik tülbent ile huzur bulduğum dizlerde.

Aşinaydı bu kulaklar bugünlerde dönmek istediğim çocukluğumdan. Yaşanacak en keskin özlemdi sanki bu. Bana ait olduğunu zannettiğim ve sonra sahip olamadığımın farkına vardığım. Muğlak anılarımı canlandırmaya çalışıyorum bugünlerde, yüreğimi burkuyorum bilinçle. O zamanlar kocaman gördüğüm, birinci kattaki demir kapılı evimiz hatırıma düşüyor. Banyodaki gri kazanın sıcaklığı sanki tenime vuruyor, dikdörtgen sabun gözümü yakıyor. Annem bakır tas ile ara ara su döktükçe kafamdan aşağı "Yaktın Annnee!" deyişlerim kulağımda yer buluyor. Sarıp sarmalayıp çıkın hadi deyiverince bacaklarım birbirine yapışık, parmaklarım büzüşmüş şekilde salonun ortasına yürüyor, sobanın dibine kıvrılıyorum. Arşivlerde arasam bulmamın mümkün olmayacağı bir film gibi. Yürüyorum mezarlığın kenarındaki o eski kaldırımlardan. Beş katlı apartmanların sırtını sıvazlayan duvarlara zar zor tırmanıp kestirmeden mahalleye atlıyorum. Çağla ağaçlarının tepesinde çerkez teyzeye yakalanıyor arka ceplerimi dolduramadan kaçıveriyorum. Ramazan ayında bidonla davul çalıp, kapı kapı geziyorum.

Anımsamak acıtmıyor belki ama özlemek, asla dönemeyeceğimi hissettiğim zamanlarda ortaya çıkıyor sadece. Sabah sekizi çeyrek geçe babamı mahallenin başucunda yakalıyorum.

"Paran var mı?" sorusunu soruyor gözüne bakıyorum. Yıllardır değiştirmediği siyah deri cüzdanını arka cebinden çıkarırken heyecanlanıyorum. Mahallenin çocukları da toplanıyor babamın etrafına. Gözetmeksizin dağıtıyor bozukluklarını. Arka Bakkal'a koşuyorum...  İmdadımıza yetişen seyyar salıncağa elli kuruşum olmadığı için binemiyorum. Bazen de otuz beş kuruşumun üzerini tamamlamaya çalışıyorum. Çekiniyorum "Bu yeter mi amca?" diyemiyorum.

Çocukluğum kopuvermiş, bir yerlerde kalakalmış yarım bırakılmış bir aşk gibi yoruyor özledikçe.

1 Yorum

Hülya

Hülya

20 Ekim 2021
Kalemin keskin yolun açık olsun başkan yüreğimi taşıdin çocukluğuma

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri