EMİN GÖNEN

ERBAKAN'ın Mirası

     Sağlığında onu eleştirenlerin sayısı sevenlerine oranla hayli fazlaydı. Zordu çünkü onu sevmek ve ardından gitmek. Çileli, dikenli bir yoldu onunkisi. Bakmayın şimdi herkesimden insanın Erbakan güzellemesi yaptığına.  Zamanında bu ülkenin dindar insanlarının da içinde bulunduğu geniş bir kitle hep karşısında durdu. Karşısında durmasa da yanında olmamayı tercih etti. Eğer onun davasına omuz vermek istiyorsanız çok şeyi göze almanız gerekirdi. Bu ülkenin sinmiş yada sindirilmiş halkına bir ufuk vermişti halbuki. Ama insanların çoğu akıntıya kürek çekmekle suçladı onu. Rüzgarı arkasına değil karşısına almıştı. Bir bakıma haklıydılar. Görünürde hep akıntı yönünde kürek çekenlerin aksine hep ters yöne kürek çekti ve insanlara bu istikameti telkinde bulundu. Ama anlatmak istediği şey çok basitti akıntının sonunda uçurum vardı. Her koşulda heyecan ve sabır yüklüydü. Ömrünün sonlarında belki yorgundu ama asla bıkkın ve ümitsiz olmadı. İstikamet ve sebat en büyük başarısıydı.

    Döneminin siyasi rakipleri ile kıyaslandığında belkide en az iktidarda kalan siyasetçisi idi. 40 yılı aşkın siyasi hayatında sadece 11 ay başbakanlık yapmış bir adam düşünün. Bugün farklı görüşe sahip birçok siyasi yada toplumsal akım kendisine Erbakan’ı referans gösterme derdinde. Öyleki kimse Erbakancılığı bir başkasına bırakmak istemiyor. Herkes kendi duruşuna Erbakan hocamızı referans göstermek istiyor. Biraz acı bir tespit olacak belki ama bir babanın ölümünden sonra hayırsız evlatlarının miras kavgasına düşmesi gibi, Erbakan hocamızın siyası mirası üzerinde bir tartışma var bugün.  Naçizane düşüncem gelinen nokta itibariyle Erbakan Hocamızı anlayabilmek için işe, onun ne olduğu ve ne anlattığından çok ne olmadığı ve neyi anlatmadığını konuşarak başlamak gerekir. 

   Her dahi gibi anlaşılamamış olmak onunda kaçınılmaz kaderi oldu. Onu anlamak anlamaya çalışmak elbette herkes için ve her görüşten insan için en doğal hak ve gerekli bir durum. Benim itirazım Erbakan hocamızın paylaşılamayan ve herkesin kendi siyasi duruşuna göre kendine doğru çekiştirdiği bir figür haline getirilmesinedir. Oysa aslolan hepimiz için ortak bir değer olması gereken Erbakan hocamızın aslında ne söylediği üzerinde düşünmektir. Bu konuda söylenecek o kadar çok şey varki, şimdilik Erbakan hocamız için yazdığım bir şiirle bu bahsi burada kapatıp sonraki yazımda devam etmek istiyorum. Selam ve dua ile

ADANMIŞLAR ÇAĞINA SULTANDIR ÖMRÜN

Zarif ruhunla taşıdın demir yükü

Ey dava çilesine boyanmış adam

Üstüne gelse de kudurmuş alevler

Sabrın ateş nefesiyle yanmış adam

 

Koyu bir hüsranı sürüklerken insan

Bir umut düşürdün ümmetin bağrına

Yeşerdi kuru toprak dal verdi fidan

Gülüşünle muştular ektin yarına

Çelik nazarında parlayan heyecan

Ay ve güneştir mazlumun efkarına

 

Hocam kimsesiz bir gülün yaprağından

Aydınlık bir baharı gören göz oldun

Kelebeklerin narin kanatlarından 

Fırtınaları müjdeleyen söz oldun

Sönmüştü içimizde asırlık çerağ

Ruhlarımızı tutuşturan köz oldun

...

Şimdi şahit olsun rüyana kainat

Şahit olsun kaldırımda yatan çocuk

Ve beton duvarları çatlatan şefkat

Şahit olsun göklere savrulan yumruk

 

Şimdi azmini yaza dursun kalemler

Tarihin ufuklarında adın kaldı

Seni anmazdı önce mühürlü diller

Hak minberinde silinmez yadın kaldı

Bir mirastır savunduğun kutlu çile

Senden bize sarsılmaz cihadın kaldı

....

Çiçek çiçek açan soylu bir direniş

Dua dua yükselen isyandır ömrün

Nasipsiz baykuşlar perdelerken güneşi

Karanlık şatolara ziyandır ömrün

Şanlı bir tarih uyanır uykusundan

Adanmışlar çağına sultandır ömrün

....

Emin GÖNEN

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

1 Yorum

Ali Rıza soysal

Ali Rıza soysal

01 Mart 2021
Teşekkürler Allah rahmet etsin mekanı cennet olsun hocamızın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri